7 Mart 2010 Pazar

KİMYASALLARDAN ARINALIM


 


Bugün kimyasallardan arınma günümüz! Zararlı kimyasal içeren tüm ürünlerimizden kurtulacağız ve yerlerine sağlıklı, geri dönüştürülebilir ambalajlara sahip ürünlerden alacağız. Şu bir gerçek ki kozmetik üreticileri, ilaç üreticileri ve diğer birçok üreticiler ürünlerini satarken sağlığımız yerine cebimizden çıkacak paraya odaklanıyorlar. Bu konuda ilaç firmalarının uyguladığı şaşırtıcı satış taktiklerini tarih kitaplarında bulabilirsiniz. Cebinizdeki parayı zaman ve enerjinizi harcayarak kazanıyorsunuz, onu harcadığınız yerlerin size ve çevrenize yarar sağladığından, en azından zarar vermediğinden emin olun.

Projemiz için büyük bir masaya ve 2 sepete ihtiyacımız olacak. Sepetlerden birini “Atılacaklar” diğerini de “Kalacaklar” olarak etiketleyin. Masanın üzerine evdeki ve çantanızdaki tüm kozmetik ürünlerini, şampuanları, sabunları, parfümleri, kremleri, traş losyonlarını, bitkisel ve doğal olduğu için satın aldığınız ürünler de dahil her şeyi koyalım. Ürün içeriklerini inceleyerek eleme yapacağız. Eğer ürünlerimizde EcoCert gibi organik-doğal sertifika damgası varsa Kalacaklar sepetine atıyoruz. Herhangi bir sertifika yoksa, içerik kısmına bakıp aşağıdaki maddelerden herhangi biri var mı diye kontrol ediyoruz.


Benzoyl Peroxide : Akne için üretilen ürünlerde sıklıkla kullanılır. MSDS ‘ ye göre kanseri tetikliyor ve tümöre neden olabiliyor. Mutasyona neden olabilen madde olarak değerlendiriliyor; insan ve diğer memelilerin DNA’sını tahrip eden etkileri olabilir. Teneffüs edilmesi zehirlenmeye yol açıyor. 

DEA (Diethanolamine), MEA (Monoethanolamine), & TEA (Triethanolamine): Bu köpük yapıcı madde cilt ve gözü tahriş ediyor ve deri iltihabına yol açıyor. Deri tarafından kolayca emilerek organlarda hatta beyinde bile birikiyor. Düzenli kullanımı akciğer ve böbrek kanserinin başlıca nedenlerinden.

DIOXIN : Ürün içeriğinde yazılmaz. Daha çok triclosan, emulsifiers, PEGs ve ethoxylated temizleyicileri, Sodium Laureth Sulfate gibi antibakteriyel maddelerde yer alır. Kansere neden olur, savunma sistemini zayıflatır, sinir sisteminde düzensizliklere neden olur, düşüğe ve doğum bozukluklarına neden olur. Hormon tahribatçısı bir içerik ve 1 damlası 300 Olimpik Havuza etki edecek şekilde zehirlidir. Vücudumuzun bu zehire karşı koyacak savunması yoktur. En bilinen örneği dioxin zehirlenmesi nedeniyle 1 gecede yaşlanan Ukrayna başkanı Yushchenko’dur.

DMDM Hydantoin & Urea (Imidazolidinyl): Bu iki madde eklem ağrılarına, kansere, cilt reaksiyonlarına, alerjiye, depresyona, baş ağrılarına, göğüs ağrılarına, kulak enfeksiyonlarına, kronik yorgunluğa, baş dönmesine ve uykusuzluğa neden oluyor. Bunlara maruz kalındığında solunum yolları tahriş olabiliyor, kalp çarpıntısı, astım, şiddetli öksürük ve grip tetikleniyor.

FD&C Color & Pigmentler (Renklendirici): Kömür katranından elde edilen sentetik boyalar toxin depolayan ağır metal tuzlarını içeriyor ve cilt hassasiyetine/tahrişine yol açabiliyor. Emilimi oksijen boşalmasına ve ölüme neden olabiliyor. Hayvan çalışmaları neredeyse tamamının kanserojen olduğunu göstermiş.
Parabens (Methylparaben, Butylparaben, Ethylparaben, Propylparaben): Koruyucu madde olarak kullanılırlar ve çoğunlukla “Paraben” şeklinde içerikte yazılmazlar. Deodorant ve ter önleyicilerde kullanılırlar ve yapılan araştımalar sonucunda göğüs kanseri tümörü içinde bulunmuşlardır. Parabenler hormon tahribatçısı olarak erkeklerde ve erkek farelerde kısırlığa neden olabiliyor. Östrajen (dişilik hormonu) benzeri aktivitesi hormon dengesini bozuyor ve çocuklarda erken ergenliğe neden oluyor.

PEG (Polyethylene glycol): Propylene Glycol’un etoksilasyonu ile yapılır ve etoksilasyon ile elde edilme sürecinde, içeriğinde tehlikeli düzeyde Dioxin bulunmuştur. PEG kişisel bakım, bebek bakım ürünleri ve güneş kremleri de dahil her şeyde var.

Phthalates: Xenoestrogenler çoğu üründe var ve genellikle ürün etiketlerinde yazılmazlar. Akciğer/böbrek zedelenmelerine, doğum kusurlarına, sperm sayısında azlmaya, erkek ve kız çocuklarında erken göğüs oluşumuna neden oluyor.

Propylene Glycol (PG) and Butylene Glycol:  EPA, Propylene Glycol’u koruyucu eldiven, koruyucu giysiler, koruma gözlüğü kullanacak kadar toxic olarak değerlendiriyor ve gömülerek uzaklaştırılması gerektiğini savunuyor. Çünkü Propylene Glycol cilde çok çabuk nüfuz ediyor. EPA beyin, akciğer ve böbrek anormalliklerine karşı cilt ile temasından uzak kalınması konusunda uyarıyor. Endüstri ürünlerinde kullanıldığından daha yoğun miktarda kullanıldığı birçok üründe dahi uyarı yazısı bulunmamaktadır.

Sodium Lauryl Sulfate (SLS) and Sodium Laureth Sulfate (SLES): Deterjanlar, yüzey temizleyicileri, şampuanlar, sabunlar ve diğer temizlik ürünlerinde köpürtücü olarak kullanılır. SLS'ye maruz kalan hayvanlarda göz tahribatı, depresyon, nefes darlığı, ishal, cilt tahrişi ve hatta ölüm görülmüştür. SLS cildin savunma sistemine de zarar vererek katmanların ayrılmasına, iltahaplanmasına ve yaşlılığa neden olabiliyor.

Güneş Kremi Kimyasalları : Avobenzone, benzphenone, ethoxycinnamate, PABA güneş kremlerinde sıklıkla kullanılan içeriklerdir. Serbest radikallerin oluşmasına ve DNA'yı zedeleyerek kanser oluşumuna neden olduklarına inanılıyor.

Triclosan: Bu sentetik “antibakteriyel” madde yaprak dökücü (Agent Orange) maddeye benzer kimyasal yapıya sahip. EPA bu maddeyi insan sağlığı üzerinde zehirleyici etkisi olan ve çevreye zarar veren tarım ilacı olarak kaydetmiş. Klorofenol kategorisinde de yer alıyor. 

Bu maddelerden herhangi birini içeren ürünü atılacaklar sepetine koyuyoruz. Eğer ürün üzerinde içeriği yazmıyorsa yine atılacaklar sepetine gönderiyoruz. Çünkü kozmetik ürünleri ilaç gibi etkilidir ve yan etkileri de vardır. İlaçlarda yer alan prospektüs kullanıcının ürünü kendi iradesiyle sonuçlarına katlanarak kullanması için vardır. Aynı sistem bakım ürünlerinde de olmalıdır. Örneğin o rengarenk sevimli ojelerin üzerinde sağlığa etkileri yazıyor olsaydı çoğumuz kullanmayı bırakırdık. Bu zararlı kimyasalların etkilerini okudukça nedenini anlamadığımız birçok hastalığın kaynağı beliriyor gibi.

“Bitkiseldir” etiketiyle çıkış yapan markaların ürünlerini de sınamadan geçirin. Bitkisel olduğu için Yves Rocher’in bir sürü kişisel bakım ürünlerini satın almıştım. Şimdi çoğu atılacaklar sepetinde. Ne yazık ki bir çoğunda Paraben bulunuyor. ABD’deki merkezlerine mesaj atarak ürünlerini doğal diye satın aldığımı, ancak şampuanlarında Sodium Laureth Sulfate, kremlerinde Paraben bulunduğunu yazdığımda ise, bu maddelerin henüz FDA tarafından zararlı kabul edilmediğini söylediler. Haklı olabilirler ancak bu maddelerin sağlığa olumsuz etkileri yukarıda tesbit edilmiş. Aynı zamanda el yapımı olduğu için Lush’tan mis kokulu sabunlar almıştım. Sonra içeriğinde listedeki kimyasalları görünce kendileriyle bağlantıya geçtim. İçeriğindeki kimyasalların çok düşük oranda olduğunu söylediler. Peki, aldığımız ürünü her sabah kullandığımızı düşünelim? Düzenli olarak vücudumuza kimyasal yüklüyoruz ve bunlar organlarımızda birikiyor. Bir süre sonra vücudumuz tepki vermekte haklı değil mi?



Bazı kimyasal içerikler ne yazık ki etikette yazmıyor, bu durumda en güvenli yolun sertifikalı ürünler kullanmak olduğunu belirteyim.

Bir sonraki makalede attığımız ürünlerin yerine satın alabileceğimiz markaları inceleyeceğiz.